Leon, babası Vasili’nin Cevdet yüzünden öldüğünü öğrenmiştir. Cevdet’in, Türk Ordusu için çalışan bir vatanperver olduğunu anlar. Yunan Ordusu’ndaki görevine geri dönse de Leon ile Cevdet’i büyük bir yüzleşme bekler. Leon, babasının katili olarak gördüğü Cevdet’e silah çeker. Cevdet ise hakikati daha fazla saklamaz ve gerçek vazifesini açıklar. Lakin Leon ile aynı tarafta olduklarını ve birlikte mücadele edebileceklerini yineler. Leon, bu sözler karşısında büyük bir ikileme düşer. Bolşeviklerden olan Leon, duyguları ve mantığı arasında gidip gelir.

Yunan Kumandanı Filippos, Cevdet ve ailesiyle akşam yemeğinde bir araya gelir. Geceye Hilal’in vatan hakkındaki yorumları damgasını vurur. Hilal’in sözleri karşısında ne diyeceğini bilemeyen Filippos, aklındaki eksik parçaları tamamlar.

Mehmet Akif’in İzmir’e gelişi, herkesi harekete geçirir. Yunan Ordusu peşine düşerken, Cevdet gizli bir yerde buluşur. Cevdet, kendisinin Türk halkı için Yunan Ordusu’ndaki vazifesini açıklar. Mehmet Akif’in de kendi kimliğini açıklaması, Cevdet tarafından şaşkınlıkla karşılanır.