"Evlere gidip anlatmak istiyorum"

 

HEP BİRLİKTE DÜŞÜNELİM, NE YAPILIYOR?
- Bu süreç zehire tat, katile kıymet verilen bir süreç oldu. Gurur duyabileceğimiz bir tablo değil. Hep birlikte ne yapıldığını düşünmemiz gerek. Ben milletimizin duruşunu çok güçlü ve kararlı buluyorum.  Amasya Genelgesi bağımsız Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ve milletin bağımsızlığının ilk belgesi. Biz Amasya’da önümüze konan Sevr Anlaşmasını yırtmanın kararını verdik. O zaman soruyorum barış dediğiniz şey sonuçta ne getirecek ne götürecek? Analar ağlamasın, terör bitsin ama terörü bitirmek için milli kimliğimizden, cumhuriyetimizden, egemenliğimizden taviz vermeye geldiği zaman, gelin millete soralım.
 
TUTANAKLARIN İÇERİĞİ NEDEN TARTIŞILMIYOR?
- Görüşme tutanakları açıklandı. Ama hepsi açıklanmadı. Birisi yayınladı ama hiç içeriği tartışılıyor mu?
- Üç mektup gönderildi . Bunların içinde ne var? Oslo’da protokole bağlanan ne varsa onlar var. Takke düştü kel göründü. Arzu edilen şey şudur; Anayasa’da Türk milletine yapılan atıflar çıkartılacaktır, yerel yönetimlerin güçlendirilmesi adı altında özerklik talepleri karşılanacaktır ve genel af getirilecektir. Sonuçta arzu edilen çözüm böyle bir çözümdür. Bu çözüm Öcalan’ın çözümüdür.
- Muhalefet çözüm önerisini söylesin diyorsunuz peki AKP barış süreci deyip çözüm olarak bu millete ne sundu? Çözüm önerisini getirmiyorlar. Kapalı kapılar ardında konuşuyorlar.
- Yapılacak olan şudur; kamu görevlilerini getirdiler diye bir aklama, psikolojik harekat ondan sonra ateşkes, sonra sözde silahlarıyla dışarı çıkıyormuş görüntüsü ondan sonra bu millete diyecekler ki; ‘bak terör bitecek hadi şu kimliğinden vazgeç, dilinden vazgeç, hadi şu egemenliğinin parçalanmasını ve bölüşümünü kabul et’ böyle bir politikayla bu süreç bu millete hazmettirilmeye çalışılıyor.
- Bu süreçte millete kalkıp sorsalar; ‘Anayasa’dan Türk milleti ibaresinin çıkartılmasını istiyor musunuz, istemiyor musunuz?’ hayır der millet. Ama şöyle gelecek; ‘Eğer bunu yapmazsak analar ağlamaya devam edecek’
 
BEN EVLERE GİDİP ANLATMAK İSTİYORUM
- Ben Türkiye’de değerli kardeşlerimin evine girmek istiyorum, anlatmak istiyorum ama maalesef yeni alternatifler tartışılmıyor, sunulmuyor. Muhalefet ettiğiniz zaman da böyle muhalefet olur mu diye eleştiriliyor. Toplum tek yönlü bir bakış açısına yönlendiriliyor.

TÜRKLÜK KAVRAMI ETNİK DEĞİL SOSYOLOJİK
- Türklük kavramı bir etniklik değil, bir sosyolojik varlıktır. Bu milletin adıdır. Bu coğrafyada oluşturduğumuz kültürün, tarihin, millet yapımızın adı Türk milletidir. Milleti etnik kimliklere ayırarak tanımlamak milli duruştan uzaklaştırmak demektir ki bu emperyalizmin çok kültürlülük adı altındaki ideolojisidir. Türklük kavramı oluşturduğumuz medeniyetin, kültürün adıdır.
- Lahmacun kimin, kebap kimin? İçli köfte kimin, baklava kimin? Hepsi bizim. Kültür dediğimiz olgu etniklikten öte oluşturduğumuz medeniyetin bir adıdır. Nasıl ayırt edeceğiz?
 
MHP OLARAK ETNİK KİMLİK SİYASETİNE KARŞIYIZ
- Asıl tehlike toplumun yaşadığı bu mutabakatı bozarak etnik kimliklere göre bir sistem oluşturmaktır. Biz arkadaşımızı, komuşumuzu ayırmaya başlarsak işin sonu gelmez. Irak’ta, Suriye’de etnik ve mezheplere dayalı çatışmalar olmuyor mu? Allah korusun. Türkiye bir mozaik değil bir mermerdir. Bu milletin adı da Türk milletidir, hangi etnik gruptan olursa olsun.
- Biz MHP olarak etnik kimliklere dayalı bir siyaseti doğru bulmuyoruz. Milli kimlik ve milli kültürü esas alıyoruz.
 
4. YARGI PAKETİ İLE ÖCALAN YENİDEN YARGILANABİLİR
- Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin istediği bundan sonraki süreç içerisinde terörist başının yeniden yargılanmasıdır. Adım adım gidiliyor. Sayın Başbakan diyor ki, “dağda silahlarınızı bırakın, parlamentoya gelin.” Bu bir genel af değil mi? Dolayısıyla 4. Yargı paketi terörist başını yeniden yargılama ve serbest bırakılma sürecine doğru atılan adımlardan biridir.
 
AMAÇ KCK İDDİANAMESİNİN İÇİNİ BOŞALTMAK
- 4. Yargı paketi özü, amacı ve hedefi PKK’yı siyasallaştırmaktır. PKK’yı övmek, PKK lehine miting yapmak, serbest hale dönüştürülüyor. Bu paketin amacı paralel devlet olan KCK iddianamesinin içini boşaltmaktır.
 
NEDEN KÜRT SORUNU YOKTUR?
- Türkiye’de Kürt sorunu yoktur. Kürt sorunu var demek için insanların arasındaki sosyal mesafenin kopmuş olması gerekir.
 
ESAD’LA FOTOĞRAF YAKIŞMAZ
- Türkiye’nin bugün Suriye’nin bir iç savaşının bir parçası haline gelmesini kabul etmemiz mümkün değil. Üstelik öyle hazin bir durumdayız ki; bir taraftan Türkiye’de iktidar partisi bir taraftan Esad’a muhalifleri destekliyor ve Ana muhalefet partisi gidiyor Esad’la fotoğraf çektiriyor. Yakışmaz. Ben kendimi Türk milletine göre tarif ederim bana ne Esad’tan. Orada milletimiz 400 yıl Ortadoğu’ya hükmetmiş burnu kanamamış. Türkiye oradaki çatışmanın bir tarafı değil, uzlaşmanın tarafı olmalıydı.
 
2002’DEN BU YANA TERÖR NASIL GÜÇLENDİ?
-2002 yılında bitmiş bir terör bugün nasıl Türkiye Cumhuriyeti’ne bir yol haritası sunacak kadar cesaretlendi ve güçlendi. 2002’de darmaduman olmuş bir terör vardı. Bunu ben değil. 1998 tarihinde, bugünkü Cumhurbaşkanımız söylüyor. “Terör örgütü darmadağın oldu. Eğer eski haline gelmesini istemiyorsak, bunu bir siyasi lider konumuna dönüştürmememiz gerekiyor.” Diye.  Şimdi soruyorum bu adamı siyasi lider konumuna dönüştüren kim? İmralı’yı muhatap kabul eden, Habur’da teröristleri karşılayan, Oslo’da müzakere masası kuran doğrudan doğruya hükümet.
 
SINIRÖTESİ OPERASYON YETKİSİ NEDEN KULLANILMADI?
- Evet terör bitsin. Ama terörü bitirmek için neden, PKK terör örgütünü bertaraf etmek amacıyla 511 milletvekiliyle verdiğimiz sınır ötesi operasyon yetkisini etkinlikle kullanmadınız. Neden hala Kandil’de beslenmesine izin veriyorsunuz?
- Terör örgütünün yöneticileri orada duruyor, hergün manşetlerdeler. Bu terör örgütünü yönetenlerden bir kişi teslim edildi mi?
- Cemil Bayık ile Murat Karayılan’ın altın tepside bu hükümete teslim edilmesi kabul edildi. Neden kabul etmediniz? Bunu Meclis’te sordum, cevap bile alamadım.
 
AKP’DE DOĞRU BULDUĞUMUZ HUSUSLAR DA VAR
- Mesela ulaştırma bakanlığım sırasında özellikle demiryollarına ağırlık veren, Marmaray’ın ve Ankara
-İstanbul hızlı tren hattının ihalelerini yapan benim. Bunların devam ettirilmesi yeni hatlar açılmasını doğru buluyorum. Mesela bankacılık sistemi ile ilgili kuralların aynısının devam ettirilmesini doğru buluyorum. Tabii ki doğru bulduğumuz hususlar da eksik gördüğümüz hususlar da vardır.
 
MHP BAŞKANLIK SİSTEMİNİ İSTEMİYOR
- MHP olarak başkanlık sisteminin doğru olmadığını düşünüyoruz. Çünkü Türkiye’nin bir tecrübesi var. Böyle sahip olduğu tecrübeyi dışlayan bir kulvara doğru gittiği zaman, sorun çıktığında ne yapacağız?
- Bugün getirilen başkanlık sistemi, açılım, özerklik dediğimiz yapının bir parçasıdır. O bakımdan başkanlık sistemi arayışı bütün dünyalarda federatif ve eyalet sistemlerinde söz konusudur. Özerkliğin adımı büyükşehir yasasıyla atıldı. Mülki idare sınırları, büyükşehir sınırlarıyla birleştirildiği zaman demokratik ve bölgesel yönetimlerin önü açıldı.
 
İSTİHDAMA YÖNELİK EĞİTİM POLİTİKASI YOK
- Türkiye’de bir eğitim sistemi var ama eğitilmiş insan gücümüzü istihdam edecek bir eğitim politikası var mı? Yok.
 
ÜLKÜ OCAKLARI MÜCADELEYİ SÜRDÜRÜYOR
- Ülkü Ocakları kapatılmadı. Türkiye’nin heryerinde gayet aktif bir şekilde devam ediyor. Fikri mücadelesini sürdürüyor.
 
MHP İDAMIN KALDIRILMASINA HAYIR DEDİ
- Öcalan idam cezasını müebbet hapse çeviren kanuna MHP hayır dedi. O dönem sadece MHP’nin red oyuna karşılık bu kanun geçti.
 
ENGİN ALAN’A NEDEN SAYGI GÖSTERMİYORLAR?
- Sayın Başbakan BDP vekilleri Sinop’a giderken yaşananlar üzerine; ‘Bunlar milletin vekili saygı göstereceksiniz dedi. Peki Engin Alan kimin vekili? Neden ona saygı göstermiyorsunuz? Dolayısıyla bugün milletin bir vekili tutukluysa milli irade tutuklu demektir. Biz tutuksuz yargılanmalarını istiyoruz.
 
KUVVET KOMUTANLARININ ADINI KİMSE BİLMİYOR AMA...
- Bugün kuvvet komutanlarının ismini kimse bilmiyor ama PKK yöneticilerinin ismini ezberlettiniz. İmralı paşa oldu, Cemil Bayık, Murat Karayılan, Duran Kalkan, Bahoz Erdal… PKK terör örgütü aklanırken Türk Silahlı Kuvvetleri karalanacak bir duruma geldi. Bir an önce bu mahkemelerin bitip adaletin tecelli etmesini bekliyoruz.
 
MHP’DE TEK ADAMLIK ŞOV YOK
- Sayın Bahçeli stratejiyi çiziyor, o strateji çerçevesinde kadroların bunu anlatmasını bekliyor. Biz bir kadro harekatıyız. Bizde tek adamlık bir şov yok.
 
İDRİS NAİM ŞAHİN CİDDİ BİR TAVİZ
- Bu süreçte, açılım için İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin kurban edilmiştir. Çünkü BDP ve PKK’ya yönelik tavırları açık ve netti. Bu ciddi bir tavizdir.
 
BANKAMATİK ASKERLİĞİ MİLLETİN VİCDANINA SIĞMAZ
- Vicdani ret denen hususu kabul etmiyoruz. Aslında bedelli askerliğin, bankamatik askerliği şeklinde yapılmasını da kabul etmiyoruz. Asgari de olsa herkesin bir eğitimden geçmesi gerek. Bedelini şehit olarak, gazi olarak ödeyenlerin olduğu bir yerde bankamatik askerliği bu milletin vicdanına sığmaz
 
KİM ŞEHİTLİĞİ İSTİSMAR EDİYOR?
- Terör örgütü için gözyaşı dökenler, şehitliği istismar ediyorlar diye horluyorlar. Neyi istismar ediyorlarmış? 380 TL maaş, bir sürü sıkıntıları var. Ben milletimizin ortak değerleri için canını veren insanları bu millet gönlünde ne kadar önemli bir yeri varsa devlet de o önemi vermek zorundadır. Verecek. Muhtaç ettirmeyecek.
 
ZİRAAT BANKASI’NDAN ‘TÜRKİYE CUMHURİYETİ’ İBARESİ NEDEN KALDIRILDI?
- Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası önündeki Türkiye Cumhuriyeti ibaresi kaldırıldı. Böyle bir şey olur mu? Adımı nasıl silersin? Nasıl çıkartırsın? Neden rahatsız olunuyor ki? Türkiye Cumhuriyeti kelimesinden kim rahatsız olur? Bunu basın toplantısıyla sordum daha cevap yok.
 
HAKLILIĞINI İSPAT ETMİŞ BİR HAREKETİZ
- MHP olarak belki görüş ve düşüncelerimizi iletme konusunda bir takım sıkıntılarla karşı karşıya kalıyoruz o bakımdan. Ülkücü ve milliyetçi hareket haklı çıkmış bir siyasi harekettir.  Hakkı savunmuştur. Oy verilir verilmez ama bugüne kadar ne aldandık, ne aldattık.
 
MHP’YE HEP TERÖR SORULUYOR
- MHP’nin hep milli güvenlik, terör konularındaki görüşleri yansıtılıyor. Bir basın toplantısı yapılıyor, ekonomiyle ilgili görüşlerimizi söylüyoruz hiç iletimiyor. Bizim için ekonomi de çok önemli ve önceliklidir.
 
ÖZELLEŞTİRME DÜNYADA BÖYLE DEĞİL
- Türkiye’de özelleştirme politikası rekabet gücü olan bir ekonomiyi geliştirmek için değil, doğrudan doğruya kamu görevlerini rant olarak bir başkasına devretmek için kullanıldı. Bankacılığın, sigortacılığın, Telekom sektörünün büyük bir kısmı yabancıların elinde. Dünyada böyle değil. ABD’de limanları yabancılar alıyorlardı hemen engellediler. Bu süreçleri takip etmemiz gerek.
 
KISA KISA...
- 2002’de kullanılabilir gelirin yüzde 4’ü borç ve faize gidiyordu bugün yüzde 48’i gidiyor. 22 kat artmış.
- Yaptığım hesaplara göre AKP döneminde 595 milyar dolar kaynağımız erimiş.
- Açıköğretim öğencilerinin bütünleme hakkı konusunu Meclis’e getireceğim.
- Bu coğrafyada egemenliğimizi kardeşliğimizi korumalıyız, aramıza fitne fesat girmesin.