Haber

MÜSİAD Vizyoner'19 başladı!

Türkiye’nin en büyük ve küresel ölçekte en yaygın sermaye platformu MÜSİAD tarafından iki yılda bir düzenlenen “VİZYONER Zirvesi” “Dijital Gelecek” temasıyla bu yıl 3.kez Birevim Ana Sponsorluğunda Haliç Kongre Merkezi’nde kapılarını araladı. Türkiye ve dünyadan önde gelen uzman, akademisyen ve iş insanlarının katılımlarıyla gerçekleştirilen zirvede, güncel teknolojik gelişmeler ve teknolojinin iş ve sosyal hayatımızda gerçekleştirdiği dönüşümler kapsamlı bir şekilde ele alınıyor.

Programın ilk bölümünde Esenler BelediyeBaşkanı Mehmet Tevfik Göksu, MÜSİAD Genel Başkanı Abdurrahman Kaan, İTO Genel Başkanı Şekip Avdagiç, Birevim Yönetim Kurulu Başkanı Murat Çiftçi, MÜSİAD Yönetim Kurulu üyeleri ve çok sayıda katılımcı yer aldı.

Programın açış konuşmasını yapan MÜSİAD Vizyoner İcra Kurulu Başkanı Muhammet Ali Özeken, Dijitalleşme sürecinin 20 yıl içerisinde günümüzdeki mesleklerin büyük bir kısmında dönüşüme neden olacağını belirtti. Dijitalleşme sürecinin iyi değerlendirildiği taktirde birçok avantajı da beraberinde getireceğini ifade eden Özeken, “Ülkemizdeki 3,5 milyon KOBİ'nin dijitalleşme iştahı sergilemesi halinde ekonomide aranan verimlilik artışı kendiliğinden gelecek. "KOBİ'lerimiz işini; internete taşıdıkça, üretim süreçlerinde, satış ve pazarlamada inovasyon kültürünü benimsedikçe, verimlilik artışı kendiliğinden gelecektir. Ancak bu suretle emek yoğun alanlardan bilgi ve zanaat yoğun alanlara, katma değeri yüksek alanlara yönelebileceğiz. Bunun ardından çok karlı ve yüksek hacimli bir iş kolu olan e-İHRACAT, inanıyorum ki, ülkemizin yeni ekonomik hikayesi olmaya namzettir." dedi.

Türkiye Aktif Rol Almalı

Türkiye tarihi süreç içerisinde birinci, ikinci ve üçüncü sanayi devrimlerini geriden takip eden bir ülke olduğunu vurgulayan Özeken, "Bilgi ve dijitalleşme çağı" olarak adlandıran bu yeni dönemde Türkiye'nin aktif rol alması, gelecekte güçlü bir şekilde var olabilmek adına önemli. Türkiye, doğru strateji ve yerinde hamleler ile bu defa geriden takip eden değil, liderlik eden, yol açan ve ülke rolüne talip. Bunun için gereken güç, azim ve inanç bizde fazlasıyla var; Dünyanın imrendiği dinamik nüfusumuz ve iş yapabilme becerilerimiz ile, bu konudaki iddiamızı çok çalışarak ve bu dönüşümün gereklerini doğru okuyarak ortaya koyabiliriz.” diye konuştu.

Özeken’in ardından konuşan Genel Başkan Abdurrahman Kaan ise "dijital gelecek" teması sayesinde çok farklı katmanları ve yönleri ile dönüşümü masaya yatırdıklarını kaydederek, davetli ve katılımcıların çok yönlülüğünün bunu açıkça ispatladığını söyledi.

Kaan, siyasetten diplomasiye; bilgiye erişimden onun güvenliği ve işlenmesine; ticaretin yeni kurallarından ticaretin yeni hatlarına; yeni piyasa koşullarından piyasaların yeni oyun kurucularına; milli gücü oluşturan yeni kavramlardan milli gücün yeni jeopolitik alanlarına kadar her sahada dönüşümü masaya yatırdıklarını anlattı.

Ancak burada ana ekseni dijital gelişim olarak belirlediklerini dile getiren Kaan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Çünkü yeni dünya düzeni diye tekrarladığımız sistem aslında; yeni kurallar, yeni oyuncular, yeni piyasalar ve yeni modeller silsilesini 'dijitalleşme' sistematiği üzerinden yeniden kurgulamaktır. Karşımızda eski ve yaşlı bir dünya var, oysa bizler şimdi, bu eski dünyanın yeni adetlerine uyumlu yepyeni algoritmalar kurmak zorunda olduğumuzun farkındayız. Ama belirttiğim gibi bu algoritmalar hayatın her alanı için geçerli olacaktır."

 

"Bugüne Damgasını Vuran Kavramlar Yapay Zeka ve Akıllı Sistemler"

Abdurrahman Kaan, milenyumdan önce bu çağda bilgisayarların çökeceğine ve sistemin yerle yeksan olacağına dair söylentilerin yayıldığını anımsatarak bilgisayarların çökmediği gibi akıllı teknolojilerin insanları yerine karar alma süreçlerini yönetebilir hale geldiğini söyledi.

Kaan, "Akıllı evler, akıllı telefonlar, akıllı şehirler, akıllı firmalar, akıllı yazılımlar. Yani dediğinizi yapan; sadece kodu uygulayan değil; kendi kendine karar alabilen, algoritmalarını sizin verdiğiniz komutlar dışında da yeniden biçimlendirebilen; kısacası kendine yetebilen sistemler başladı." diye konuştu.

Bugünün dünyasına damgasını vuran kavramların "yapay zeka ve akıllı sistemler" olduğunu dile getiren Kaan, yepyeni bir "büyük sınır çizgisi" ile karşı karşıya olduklarını anlattı.

Kaan, dijital dönüşümün, sosyo-politik ve ekonomik parametreler ve paradigmaların değişimini yönettiğini ve hızlandırdığını kaydederek, "Ancak bazı hususlarda geri dönüşümü imkânsız hasarlara da yol açabiliyor. Çünkü insanı ve insanlığın devamını konuşamaz hale getiriyor. Bir Türk yazarın dediği gibi: İnsanlık kollarımızda can veriyor." ifadelerini kullandı.

Halihazırda dünyada yaşanan kutuplaşmaya, güç dengelerindeki, iklimdeki, parasal sistemlerdeki değişimlere değinen Kaan, küresel anlamda gündemde olan enerji hatlarından, yeşil kuşaktan, üretim-ticaret hinterlandlarından, sınır güvenliklerinden, göçlerden bahsetti.

"Geç Kalan Oyunun Dışında Kalır"

Kaan, üretim ve talep anlamında Çin ve Asya gücü karşısında korumacı politikaların devreye girdiğini, ticaret savaşlarının bir tehdit gibi masada hep durduğunu söyledi.

Bu politikaların ve sürekli tekrarlayan seçimlerin dünyada milliyetçi akımı güçlendirdiğini dile getiren Kaan, şu ifadeleri kullandı:

"Kapılar kapatıldı, küreselleşme için yeni tanımlar türetilmeye başlandı.Parayı emtia gibi kullanan sistem, paradan kurtulmak adına kendi alternatif değer zincirleri üzerinde çalışmaya başladı;Blockchain. Plüralizm yeniden konuşulmaya başlandı. Ekonomik davranışlardaki değişim sosyal yapıları içine kapalı toplumlar olarak şekillendirmek üzere harekete geçti. Kültürel penetrasyon, artık modern kapitalizm için verimli pazarlar açma rolünü yitirince, yerelleşme ve yerlileştirme kavramlarının hem yatırımda, hem de şehir markaları üretmekte nasıl kullanılacağı konuşuldu."

Kaan, dijital dönüşümün hızlanmalarına ve bir değişimi hazmedemeden bir başka değişime hazırlanmalarına sebep olduğunu belirterek, dünyayı liderlerin ve onların aldıkları kararların şekillendirmeye başladığını söyledi.

Dijital dönüşümün hız algılarını değiştirdiğini dile getiren Kaan, "Ama şunu unutmamak lazım; Geçmişi iyi okumalıyız. Çünkü gelecek aslında geçmişin bir envanteridir. Bizi bekleyen yeni dünyadaki tehditleri, tekrarları, blokları ve olasılıkları iyi okumalıyız. Bu kez bambaşka bir dünya bizi bekliyor. 'Geç kalan oyunun dışında kalır' sözünü sıkça duyduk." dedi.

Dijital Ekonomi Ve Paranın Geleceği Konuşuldu

Zirvenin birinci panelinde “Dijital Ekonomi ve Para” başlığı ele alındı. Ekonomide yaşanan hızlı dijitalleşme ile oluşan yeni para modelleri, güven zincirleri (block chain) ve kripto para, yatırım alanları ve risklerinin konuşulduğu panelin moderatörlüğünü Grow in Emea Kurucu Ortağı Ali Rıza Babaoğlan üstlendi. Babaoğlan “Yeni ticaret modellerinin dönüşen ekonomiye olan katkısının, Türkiye için uygulama örneklerini ve gelecekte alınması gereken önlemler ile ilgili konuştu.

Girişimciler ve Yatırımcılar Exchange de Bir Araya Geldi

Bu yılki Vizyoner19 Zirvesi’nde ilk kez Vizyoner Exchange programı da düzenlendi. Katılımcılar, “Vizyoner19”un ana teması olan “Dijital Gelecek” konusunda Vizyoner Exchange’de B2B toplantılar yaparak, fikirlerini ticarete ve yatırıma dönüştürme imkânı sağlamaya başladı.

Vizyoner Exchange için özel geliştirilen model ile başta ITO Bilgiyi Ticarileştirme Merkezi, İstanbul Teknopark, İstanbul Üniversitesi Entertech, YTÜ Yıldız Teknopark, ODTÜ Teknopark, BİST Özel Pazar Yeri, Genç MÜSİAD gibi ülkemizin önce gelen Girişim Merkezlerinin bünyelerinde yer alan teknoloji girişimcileri, yatırımcılar ile bir araya gelerek rekabetçi fayda ve fırsatların tanıtılmasına ve bilginin ticarete dönüştürülmesine olanak sağlıyor. Sanayi işletmeleri, teknoloji tedarikçileri ve diğer katılımcıların ilgisi bu alana oldukça yoğun.