X
X

Ailenize Beş Kardeş Geliyor!

16.02.2015 Pazartesi 13:20 (Güncellendi: 08.11.2016 - 16:15)

Kanal D'nin yeni dizisi Beş Kardeş, bu akşam ilk bölümüyle ekrana geliyor. İşte dizinin baş kahramanları ve kısaca hikayeleri...

Kanal D’nin yeni dizisi “Beş Kardeş”, bugün ilk bölümüyle ekranda olacak. Öncesinde dizinin baş kahramanlarıyla bir araya geldik, hikayelerini onlara hayat veren usta oyuncuların ağzından dinledik.

FAHRİYE (Melisa Sözen):
O aşkın üstünden yıllar geçti

Fahriye Hanım, Sait Bey’in gençlik aşkıymışsınız...
- 12 yıl geçmiş üstünden, gençlik aşkıydı bizimki... O zamanlar birbirimize söz vermiştik; birbirimizi çok seveceğiz ama kim önce ölürse acı çekmeyecek, hayatına devam edecek, mutlu olacak diye... Yıllar geçti üzerinden tabii...

Ne oldu da ayrı düştünüz peki?
- Oraları karıştırmayalım şimdi... Artık bir kızım var benim, Melike... Kızım da ben de bu mahalledeyiz artık!

SAİT BAŞEĞMEZ (Serkan Keskin):

Kapanmayan aşk yaram var

Sait Bey sizi tanıyabilir miyiz?
- Beş kardeşin en büyüğüyüm. Mahallenin balıkçısı yani Kısmet Balıkçı’nın sahibiyim. Yıllardır dükkandan kazandığım paralarla kardeşlerime bakıyorum. Yemedim yedirdim, giymedim giydirdim. Okumak isteyeni okuttum, çalışmak isteyeni işe soktum. Anne ve babamızı depremde kaybettik. Beş kardeş hem yetim hem öksüz kaldık. Bir mahallede dededen kalma eski bir konakta beş kardeş birlikte yaşıyoruz; evin, ütüsü, çamaşırı, bulaşığı, temizlik işi bendedir. Kardeşlerime çeki düzen verir, dertlerine mantıklı çözümler bulur, sonra da onları her sabah o kapıdan hayatın içine yollarım.

Peki evlenmeyi hiç düşünmediniz mi?
- Dört insanın sorumluluğunu alınca kontrolcü, düzenli bir adam olup çıktım. Yıllardır kapanmayan bir aşk yaram var, gençlik aşkım... Adı Fahriye... Tam 12 yıl oldu onu görmeyeli; ardına bile bakmadan beni bırakıp gitti. Ben de bu zamanı kendimi kardeşlerime adayarak geçirdim. Şimdi yaş kemale eriyor, artık bir yuva kurmak istiyorum. Bana derin duygularla bağlı, temiz, sakin, dürüst bir kadın olan Canan’la evlenmek istiyorum. Zaten kendisi de bizim mahallede yaşıyor.

CANAN (Nihal Yalçın):
Sait Bey sayesinde hemen ısındım mahalleye

Canan Hanım, siz bu mahallenin en yenisisiniz galiba?
- Annem, abim ve ben, bir yıl önce taşındık mahalleye. Babam ben daha çok küçükken vefat etmiş, biz üçümüz yaşıyoruz işte... Gelir gelmez de ısındık bu mahalleye, sanki yıllardır burada yaşıyoruz. Sağolsun Sait Bey’in de payı çok tabii...

Sait Bey’den bahsederken gözleriniz parladı resmen...
- Sait Bey eksik olmasın, çok çalışkan, dürüst, tertemiz bir adam. Benim babam da Sait Bey gibi balıkçıymış biliyor musunuz? Ben istavritle lüferi çok severim.

ORHAN BAŞEĞMEZ (Osman Sonant):
Bir gün şöhret olurum

Orhan Bey siz kaç numarasınız?
- Beş kardeşin ortancasıyım ben.

Sizin mesleğiniz nedir?
- Abimin eski arkadaşı, biraz da husumetlisi Kudret’in Kar Tanesi tavernasında bodyguard olarak çalışıyorum. Ama müziğe olan yeteneğimin keşfedilmesi an meselesi. Şahane ve farklı bir sesim var. Küçükken bile babamın Zeki Müren, Müzeyyen Senar plaklarına sarılır uyurmuşum. Ne yalan diyeyim, bir gün şöhret olurum hayali kurup duruyorum.

KUDRET (Serdar Orçin):
Zamanında aynı kadını sevdik

Kudret Bey, Sait Bey’le olan husumetinizin konusu nedir?
- Biz çocukluk arkadaşıyız Sait’le ama aynı kadını sevdik, Fahriye’yi yani.  Ama Sait ne düşmanım, ne de dostum... Galiba şöyle bir şey oldu, yıllar içinde giriştiğimiz bu didişme bizi birbirinden ayrılamayan iki insan haline getirdi. Mesela, Sait’in ortancası Orhan benim tavernamda bodyguard. Siz şimdi bana kötü bir adam olduğumu söyleyebilir misiniz?

NAZIM BAŞEĞMEZ (Nadir Sarıbacak):
Duygusal, gözü yaşlı ve romantik

Nazım Bey, gazeteci olduğunuzu biliyoruz. Aynı zamanda şiire de düşkünsünüz. Başka neler söyleyebilirsiniz kendinizle ilgili?
Şiir severim, şiir seveni daha çok severim. Duygusal, gözü yaşlı, romantik, eli kalem tutan kardeşim. Çalıştığım gazete için adliyelerde haber peşinde koşarım. Çok becerikli olduğumu söyleyemem, çoğu haber ellerimin arasından kayıp gider. Şiddetin yarattığı değil, duygunun yarattığı hikayelerin peşindeyim.

Abiniz Sait’e çok düşkünsünüz...
- Sait abimi, babam yerine koyuyorum. Aslında ben Sait abimin bir küçüğüyüm, aramızdaki yaş farkı büyük değil ama duygusallığım beni ailenin en küçüğü yaptı yıllar içinde.

TURGUT BAŞEĞMEZ (Tansu Biçer):
Beter sesli müezzin

Turgut Bey siz neler yapıyorsunuz?
- Ben mahallenin imamıyım, sesim beter olsa da aynı zamanda müezziniyim de.. Abim Sait’in evdeki yardımcısıyım.

Ulvi meselelerin adamısınız ama hiç aşık oldunuz mu?
- Yok bir engelimiz çok şükür de... Ne bileyim... Daha zamanı gelmedi herhalde... Onun zamanı gelse anlayacağım ben, biliyorum. Bir gün ben böyle camideyken küt diye girecek bahçeden içeri.

AZİZ BAŞEĞMEZ (Fatih Artman):
Varsa yoksa atlar

Ailenin en küçüğü Aziz Bey... Siz neler yapıyorsunuz?
- Oto galeride çalışıyorum. Lüks arabaların teslimatı benden sorulur. En büyük tutkum; varsa yoksa atlar, varsa yoksa altılı ganyan. Ama dürüst adamımdır, bana soru mu sordunuz, anında cevabını alırsınız, neyse o. Yalan bilmem... Abilerimi severim ama en çok Kartay’ı severim. Seviyorum ama at işte. Az paramı yemedi...

Hürriyet/Pazar

BEŞ KARDEŞ VİDEOLARI