X
X

İsmim Atatürk’ün vasiyeti

10.03.2016 Perşembe 12:28 (Güncellendi: 07.09.2016 - 12:39)

Atatürk'ün kütüphanecisi ve son nefesine kadar yanında olan Nuri Ulusu'nun oğlu Mustafa Kemal Ulusu, Atatürk'e dair bilmediğimiz anıları dün gece Abbas Güçlü İle Genç Bakış'ta anlattı.

Atatürk'ün kütüphanecisi ve son nefesine kadar yanında olan Nuri Ulusu'nun oğlu Mustafa Kemal Ulusu, Atatürk'e dair bilmediğimiz anıları dün gece Abbas Güçlü İle Genç Bakış'ta anlattı. İsmini, Atatürk'ten alan Mustafa Kemal Ulusu, babasının hatıralarını bir kitapta toplayarak o döneme ışık tutuyor.

İşte programdan satır başları:

Atatürk’ün Kütüphanecisi Nuri Ulusu kimdir?

-16 Mayıs 1919 Bandırma Vapuru'nun İstanbul' dan Samsun’a hareket eden geminin 1. Kaptanı dedem Hacı Tevfik. Yani 3 gün, 3 gece Atatürk’e refakat edecek  kişi. Babam babasına rıhtımda “beni Gazi Mustafa Kemal ile tanıştır” diyor. Kamarada istirahat vaziyetinde tanışıyorlar. Yıllar sonra babam askerliğini Çankaya köşkünde yapıyor. Atatürk köşke gelen tüm askerlerle tanışıyor.

Babam Hacı Tevfik’in oğluyum deyince tanıyor, bu çocuk askerden sonra burada kalacak diyor. Sonra kütüphaneye geçiyor. Sene 1927. Sonra özel kalem müdürü oluyor. Tüm seyahatlerinde yanında bulunuyor.

-Babam hep "Allah'ım benim canımı ya 10 Kasım’da ya da 29 Ekim’de alsın" derdi. Ve Allah onu duydu. Ve artık yaşamaz dedikleri halde 4 ay hasta yatağında yattı, bekledi, 29 Ekim 1979 gecesi gözlerini kapattı.

Atatürk Hakkında Bilinmeyenler

-Diktatör değil tek adamdı.

-Eşi ile pek severek evlenmediğini ve asıl aşkının Fikriye Hanım olduğu bir gerçek.

-Uyumadan 48 saat çalışırmış.

-Babam 5000’e yakın kitap okuduğunu söylerdi. Okuduğu her kitabı babam bile okuyordu. Çünkü sorardı.Savaşlarda cephelerde bile tarih kitabı okurmuş. Jean-Jacques Rousseau çok okurmuş.

- İznik’e gidiyorlar Belediye Başkanına soruyor.” Bu İznik’in kaç kapısı var” diye.

“ 3 kapısı var İznik,Yenişehir, Lefke” diyorlar. Atatürk “bir kapısı daha olacak diyor benim bildiğim Garp Kapısı” diye.  Aradan belli müddet geçiyor. İznik’te kanalizasyon çalışmaları sebebi ile sonra bir demir kapı çıkıyor. Daha sonra Atatürk’ün söylediği garp kapısı olduğu anlaşılıyor.

-Boyu 1.74, elleri çok ufak. Tıraşını kendisi olmazmış.

-Fenerbahçeli fakat futbol ile çok alakadar değilmiş.

-Güreş’i çok severmiş. Zaman zaman köşke pehlivanları çağırarak güreştirir para yardımları yaparmış.

-İyi bir biniciymiş, yüzmeyi çok severmiş.

-Silaha çok meraklı, iyi bir atıcıymış.

- Yemek ile çok arası yok. En çok kuru fasulye pilav sever.

- Atatürk’ün her sofrasında içki olduğu söyleniyor. Böyle bir şey mümkün değil. Çalıştığı geceler kesinlikle içmezmiş.

-Yanında hiç para taşımazmış. Yanındaki çalışanlarının hiçbirini zengin etmemiştir.

-Çok şık giyermiş. Ayakkabılarına çok dikkat edermiş. Kılık kıyafete çok dikkat ederdi.1930’larda Adana’da, Karadeniz’deki kadınların kıyafetleri çok modern.

-Babam ve şoförü ile gece yarısı köşkten çıkan birisi. Kimseden korkmazdı. Halkın içindeydi.

-Manevi kızı Afet İnan onun hayatında çok önemli.

-Son günlerde medyamıza yansıyan bir fotoğrafta Atatürk’ün manevi kızı Ülkü’nün resmindeki içtiği şey malt hülasasıdır. Bira değildir. Yoksulluğun olduğu yıllardı, besleyici bir gıda. Biz de içerdik. O dönem Ankara Bira fabrikası bunu da çıkarıyor.

-Babam Atatürk öldüğü anda yanında idi.  Babam  seve, öpe, okşaya fanilasını, iç çamaşırını kesiyor, ağzını siliyor. Bunlar hep babamdaydı.

-Liderler öldükten sonra maskının alınması gerekiyor. Babam onu da alıyor.

Atatürk ve Din

- Kur’an – ı Kerim’i Türkçeleştiriyor.

-Kur’an okununca çok duygulanan, ağlayan bir insan. Babam bizzat gördüm derdi. Ayasofya’da Kur’an okunduğunda Dolmabahçe’de naklen radyo’dan dinleyince gözlerinden şakır şakır yaş gelmiş.

-Hazreti Muhammed'i en büyük komutan olarak biliyor ve söylüyor. Bedir savaşını hep anlatırmış.

-İslamiyet’e çok saygı duyarmış.

- Dolmabahçe Sarayı’nda sabahın gün ışıklarına kadar devam eden bir düğünde ezan vakti Atatürk manevi kızı Nebile’ye "hadi bir ezan oku diyor”.Ve okumaya başlıyor. Babam “tam yanı başındaydım, gözlerinden damla damla yaş aktığını gördüm ”derdi.

- Atatürk, bir eğlence çıkışında yaşlıca bir hanıma“ ne kadar güzel bir bayansınız, müsaade eder misiniz başörtüyü çıkarabilir misiniz” diyor. Hanımefendi hemen başından çıkarıyor. Kimseyi asla zorlamıyor. Son derece insanlara saygı duyardı. Kimsenin kıyafetine karışmazdı. Batıyı Türkiye’ye getirmeye çalışıyor. Benim babaannem çarşaflıydı. Köşkte çarşafı ile geziyordu.

“Fevzi Çakmak’ın yanında içki içmezdi”
Atatürk’ün malum akşamları sofralarında içki vardı. Fevzi Çakmak geleceği zaman sofrasında içki olmazdı. Ona karşı büyük saygısı vardı. Köşkte kapıda karşıladığı tek kişiydi.

“Münir Nurettin plağını camdan aşağı atıyor”

-Türk sanat müziği ve balkan müziklerini çok severdi.

-Tren ile Ankara’ya gittiklerinde  Atatürk babama “ Nuri bir plak koy" diyor. Babam M.Nurettin Selçuk’un plağını koyuyor. Atatürk kızıyor.” Bunu çıkart at kenara”. Babam “hemen anladım” diyor. Bir gün sofrada Münir Nurettin şarkıyı söylerken Atatürk eşlik etmiş. Münir Nurettin de bozuyorsunuz der gibi kesmiş.  Atatürk buna feci bozulmuş. Ondan sonra plağı camdan aşağı atmış.

Daha sonra Bursa’da Münir Nurettin’i sofraya çağırmış “Sen çok cesursun, senin ile bir oyun oynayalım diyor. Kadehi koy bakalım başına ben iyi nişancı mıyım ? Herkes Atatürk nasıl böyle bir şey yapar, diyor. Münir Nurettin alıyor başının üstüne koyuyor. Babam silah sesi duyduk ama başka bir tarafa diyor.
Atatürk “gördünüz mü? Ne kadar cesur” diye. Barıştılar ve sonra sofrasından hiç eksik olmadı.

“İsmim Atatürk’ün vasiyeti”

Bir gün babama  “ne mutlu sana bir ailen, yavruların var. Allah bana vermedi ama milletimin babalığını nasip etti onunla avunuyorum. Biliyorum, erkek çocuk istiyorsun. Beni ne kadar çok sevdiğini biliyorum. Ömrüm vefa etmez ise vasiyetimdir, adını Mustafa Kemal koy "diyor.

Soyadımızı da koymuştur. Dedem Hacı Tevfik’in denizci olması sebebi ile “Ulu Su” adını koymuştur.

“Atatürk Etnografya Müzesi’ni hiç beğenmezdi”

Atatürk Etnografya Müzesi’ni hiç beğenmezdi. Orada o kadar uzun yıl kalmasını babam içine hiç sindirmiyordu.Babamın en çok üzüldüğü mevzudur oraya defnedilmesi.

"Babam İnönü'ye çok kırgındı"

-Askeri dehasını takdir ederdi. Ama Atatürk’e karşı bazı yaşanmış olaylarını biliyordu. Atatürk kıskanılmayacak bir insan değildi. Atatürk Celal Bayar’ı Başbakan yaptıktan sonra küslük başlıyor. İnönü hazmedemiyor.

-Atatürk tamamı ile batılı düşüncelere açık bir insan. İnönü daha tutucu, diğer silah arkadaşları Batıyı Osmanlı kültürü ile birleştiren bir kafa.

-Atatürk’ün İnönü’ye karşı bir vefası vardı. Çocuklarına o yüzden sahip çıktı.

-Hasta olduğu dönemde İnönü’nün İstanbul’a gelmesi önleniyor. Aman suikast yapılır diye. Atatürk’te görmek istiyor.

ABBAS GÜÇLÜ İLE GENÇ BAKIŞ VİDEOLARI