X
X

Lozan Hezimet mi, Zafer mi?

12.11.2015 Perşembe 15:22 (Güncellendi: 07.09.2016 - 12:39)

Abbas Güçlü ile Genç Bakış'ta Tarihçi-Yazar Sinan Meydan, Cumhuriyet tarihinin "doğru" bilinen "yanlış"larını anlattı.. Lozan'dan, Türkçe ezen tartışmalarına kadar bir çok konu konuşuldu..

Abbas Güçlü ile Genç Bakış'ta Tarihçi-Yazar Sinan Meydan, Cumhuriyet tarihinin "doğru" bilinen "yanlış"larını anlattı.. Lozan'dan, Türkçe Ezan tartışmalarına kadar bir çok konu konuşuldu..

İşte, programdan satır başları:

Harf Devrimi ve Latin Alfabesi

-Bir gecede Latin alfabesine geçelim diye karar vermiş değil. 150 yıllık bir ön hazırlık var. Bu alfabe ile okuma yazma oranı  %10’u geçmiyor. Zorunlu ve gerekli nedenleri var. Harf yetersizliği ve bilenlerinde savaşta ölmesidir. Türkçe’nin yapısına uygun bir alfabe değil.

- Atatürk kara tahtayı yanına almış treni ile birlikte il il gezerek köy ve ilçe meydanlarına o tahtasını koyarak, halkı oraya toplayarak yeni harfleri öğretmiş. Dünya’da yaptığı devrimi halkın ayağına götüren bir devrimci yok.

Atatürk ve Din

-Atatürk, Ayasofya’yı uygarlık olarak görüyor. İnsanlığın ortak mirası. Bütün bunları korumak ve sergilemek ancak müze olarak mümkün olabilirdi.

- Atatürk’ün inancı ya da inançsızlığı kimseyi ilgilendirmez. Değerlendirmek kadar yanlış ve çirkin bir şey olamaz.

- Atatürk İslam dinine bilimsel açıdan bakılmasını istiyor. Vahiy olarak değil. Bunu yaptığı için takdir edilmeli.

- 1936 yılında 3 dilde Türkiye’yi tanıtan kitap bastırılıyor. Cumhuriyet’in yeni eserleri ve Osmanlı’nın kültür eserleri yayınlanıyor.

- Türkiye tam bağımsızlığını kaybedeli çok oldu. 1938’de ölümünden sonra özellikle, 1946’da ABD ile kurulan ilişkilerden sonra, 1950 de NATO ile yapılan anlaşmalar. Laiklik aşındı.

- Atatürk mumyalaştırılmadı. Atatürk tahnit edildi. Bedeninin bozulmadan korunmasıydı için yapıldı.. Sebep Anıtkabir’e naaşını taşınıyor olmasıydı.

Ezanın Türkçeleştirilmesi din değil, dil sorunudur..

-Atatürk, dinin anlaşılmasını istiyor. 1925 yılında Mehmet Akif ve Elmalılı Hamdi Yazır ile Kur’an’ın tefsir ve tercümesi ile sözleşmeler imzalanıyor. Elmalılı Hamdi Yazır’ın tefsirleri üllkenin dört bir yanına ücretsiz dağıtıldı.

- 1932 yılında dinde "Türkçeleştirmek" hareketi var. 9 önemli hafızları toplayıp Ayasofya ve büyük camilerinde Türkçe Kur'an nasıl okunacak ve Türkçe ezanın hazırlıkları yapılıyor. Atatürk bu hazırlıkların başında. Atatürk’ün buradaki amacı Kur'an'ın anlaşılması.  Atatürk Türkçe'yi minareye çıkarmıştır ezanı Türkçeleştirerek. Ezanın Türkçeleştirilmesi din sorunu değil dil sorunudur.

Lozan Hezimet mi, Zafer mi?

-Görüşmeler 6 ay sürüyor. Tam 11 yıllık savaş dönemi yaşanmış, çok kayıplar verilmiş, yiyecek ekmek yok, giyecek kumaş yok. Herkes bir an önce barış imzalanmalı diyor.

-İsmet Paşa Lozan’a gidiyor ve bakıyor kimse gelmemiş. Söz verdikleri tarihte gelmiyorlar. İsmet Paşa bozuluyor. Biz ordumuzu zor tutuyoruz diyor. 1 hafta sonra Lozan Konferansı toplanabiliyor. İngiltere'de bir korku var. Acaba Mustafa Kemal ikinci bir emir ile İngiltere ve Trakya üzerine yürüyecek mi diye kuşkulandırıyorlar.

- Biz galip olarak oraya gittik ama bizi galip olarak görmüyorlar. Kurtuluş Savaşı'nı görmezden geliyorlar. İsmet Paşa’yı ilk toplantıda büyük ülkelerin olduğu tarafta oturtmuyorlar. İsmet Paşa "ben o zaman terk ederim burayı; bende, onların yanına oturacağım!" diyor.

- Aslında Lozan’da iki taraf yok biz ve o tarafta yedi düvel var.

- Biz Lozan’da isteklerimizin 6 tanesini almışız. Onlar ise isteklerinin önemli bir bölümünü alamamışlar.

- Bütün bir vatan kazandık. Misakı Milli kazandık. Kapitülasyonlar kaldırıldı. Ermeni yurdu reddedilmiştir.

- Biz Lozan ile 12 Adalar’ı kaybetti mevzusu yanlıştır.1912 Uşi Antlaşması ile biz 12 Adalar’ı kaybettik. Balkan Savaşları sonrasında 1913 Atina, Londra Antlaşması ile ege adalarını kaybettik. Bizde kalanlar Bozcaada, Gökçeada kaldı. Hatay meselesi sonradan çözüldü.

- Lozan’da biz İngiltere’ye güya söz vermişiz, petrollerimizi, madenlerimizi çıkarmayacağız, ne zamana kadar 2023 yılına kadar. Bu tamamen yanlıştır. 

-Lozan’ın gizli protokolü ve maddesi yok. 24 Mart 1926 tarihli 792 sayılı petrol kanun var. Türkiye Cumhuriyeti sınırlarında petrol dahil tüm madenlerin işletilmesi devlete aittir. Biz söz vermiş olsak böyle bir kanun çıkarabilir miyiz? 20 Haziran 1935 tarihinde Maden Tetkik Arama Enstitüsünü kuruyor Atatürk. Türkiye rafineriler kuruyor.

- Lozan süreli antlaşma değildir. Lozan bitmeyecektir. Lozan Türkiye’nin tapu sözleşmesi.

- 1936 yılında Türkiye, Montrö Boğazlar Sözleşmesini imzaladı. Boğazlardaki geçiş hakkını elde etti. Savaşta da, barışta da boğazları kapatabilir. Onun da sözleşmesi yoktu.

- Sevr  imzalandı ama onaylanmadı.

Musul Atatürk'ün içinde ukdedir..

-Lozan’a biz konferansa giderken Musul’a hakim değiliz. İngilizler tarafından 11 Kasım 1918 de işgal edildi.

-Atatürk, Kurtuluş Savaşı yıllarından beri Musul’u haritaya katmak ister. Operasyon yaptırır. Lozan’a gittiğinde eli güçlüdür aslında. İngiliz Kraliyet Hava Kuvvetleri Revandiz’deki Özdemir Bey üzerine operasyon düzenler ve 22 Nisan 1923 tarihinde Lozan’ın ikinci aşamasının başlamasından bir gün önce "Özdemir Bey Kuvvetleri" yenilir ve biz o kozumuzu kaybederiz. 

-Mustafa Kemal Atatürk “Biz Musul’a gireriz, biz Musul’u alırız fakat bunun sonrası var!” diyor. Yeni kurtulmuş bir Türkiye, yiyecek ekmeği yok, cehalet içinde, hastalıklar ile boğuşan bir ülke. Ayrıca çok cepheli savaşa gireriz diyor. Mecliste  “Ya Lozan’da  barış yapacağız, yada heyeti geri çağırıp savaşa devam edeceğiz” diyor. Bütün muhalif milletvekilleri dahil, bütün milletvekilleri bu riski göze alamıyorlar. Yeni kurulan bir ülkede önce kalkınma, sağlık ve eğitim dediler. 

- Lozan ile Musul’u kaybedilmedi. Nasturi İsyanı çıktı, Şeyh Said İsyanı çıktı. Şeyh Said İsyanına kadar Atatürk ne diyordu? Kürtler, Türkler bir ulustur. Kürtler kaderlerini Türkler ile birleştirmiştir diyordu. Türk ulusudur. Bu isyan ile 1925 yılında bu tez zayıflamaya başladı. Bu isyanlar ve çıkan sorunlar Musul’un kaybedilmesinde çok etkilidir. Atatürk’ün içinde Musul bir ukde olarak kalmıştır.

Atatürk’ü koruma yasası neden çıkarıldı?

-5816 sayılı kanun halk arasında “Atatürk’ü Koruma Kanunu” olarak bilinir. Ancak “Atatürk aleyhinde işlenen suçlar hakkındaki Kanun”dur. Bu kanunu çıkartan 1951 yılında Demokrat Parti’dir.

- Ölümünden sonra CHP dönemin yılda 6 saldırı varken Atatürk’e, Demokrat Parti iktidara geldikten sonra 11 buçuk aylık sürede heykel ve büstlerine 9 saldırı, manevi varlığı ve fotoğraflarına 6 saldırı olmuş. Ticaniler ve Nurcular tarafından gerçekleştirilmiş saldırılar.  Kamuoyunda tepkiler ile karşılanıyor.

-Demokrat Parti’nin bu kanunu çıkarmasında iki sebebi var. Birincisi kamuoyunun tepkileri önlemek için kanun yoluna gidiyorlar. İkincisi paralarda İsmet Paşa’nın fotoğrafının olması Demokrat Parti’yi rahatsız ediyor.Çünkü İsmet Paşa Demokrat Parti’nin rakibi.

-Atatürk’ü Koruma Kanunu’nu çıkarmanın gerekçesi, Atatürk ile İnönü’yü vurmaktır.

-Atatürk’ün bir tek kanun var 2307 sayılı 1933 yılında çıkarttırdığı “Mal varlığının tamamını hazineye bırakmak için çıkardığı özel kanundur”. Dünya’da kanun ile mal mülk sahibi olan çok lider var. Ancak kanun ile malvarlığını bağışlayan Atatürk gibi başka bir lider yok.

Mustafa Kemal Atatürk’ün Mal Varlığı

1938 tarihli vasiyetine göre emekli hesabında 19566 Lira 80 Kuruş var. 4 numaralı bir şahsi hesabı var. Orada da Cumhurbaşkanlığı maaşı var. Ortalama 10 bin lira civarında maaş alır. Bunun 8 bin lirasını dağıtır. Çankaya’nın bütün masraflarını Atatürk karşılar. Ölürken biriktirdiği para 53 bin lira 453 kuruş. Bütün şahsi parası toplamda 73 bin lira biriktirmiş. Birde iş bankasında 2 numaralı hesap var. Oradaki bütün para milletindir ve topluma millete bağışlamıştır. Zaten onun üzerine değildir. 1 buçuk milyon liraya yakın para vardır. Hiçbir lirasını harcamamıştır. Tamamını Tarih Kurumuna ve Dil Kurumuna bıraktı...

ABBAS GÜÇLÜ İLE GENÇ BAKIŞ VİDEOLARI